...

Değeri yitirilmiş onca şeyden bir şey olmak,

Vurulduğu kayalara, kıyalara sitem dolu dalga,

Daha dünün, dünden öncekileri hazmedememişken

Bugünün kara bulutlarına gebe kalmak…

Dirilememek, sancılı akşamlar da

Yastık ve yorgana sığınmak…

Nedeni bilinmez iken,

Onca fiili bunca ömre sığdırmak, sığdırabilmek!

Koyu bir yeşilin müstakil evlerin duvarlarına

Sarmaş dolaş dolandığına,

Güneşin narin ışıklarını, yaşam adlı emareye

Dolu-dolu yağmurlara, masmavi deniz ve bulutlara…

Neden ise aşka, ölümsüz sevdalara…

Usulca sokulduğum dünyaya, tane tane arzulara…

Giz dolu,
Öfke yüklü çığlıklarla...

Dün de kalmış olmanın, yarına bırakılmış umudun acziyetine, acizlik ile...

Kovulmuş olandan sakınarak, kovana sığınarak...
Yaşama ve hayata, hayat katarak...
Yeni filizlenen, tomorcuklanan yarınlara...
İncelik ve içtenlik atfetmek, edebilmek!!!